Tasarruf Yapmanın Yolları

Almanya'da elektrik tüketim sayacı yani Stromspiegel sayesinde ne kadar elektrik kullandığınızı öğrenebilirsiniz. Bunun için öncelikle geçen yılki elektrik faturanıza bakın ve orada yazılı olan değeri tablodaki değerle karşılaştırın. Genel bir elektrik tablosunu Almanca olarak Stromspiegel'in internet sitesinde bulabilirsiniz.

Birçok tüketici merkezinden bir elektrik sayacı ödünç alabilir ve mesela buzdolabınız gibi bir cihazın ne kadar elektrik tükettiğini öğrenmek için kullanabilirsiniz. Bu sayede çok elektrik tüketen beyaz eşyalarınızı daha hesaplı eşyalarla da değiştirmek için bir değerlendirme yapabilirsiniz. Size en yakın tüketici merkezini (Verbrauchzantrale) tüketici merkezinin web sitesinde bulabilirsiniz.

Günlük yaşamınızda yapacağınız basit değişikliklerle daha az elektrik kullanabilirsiniz. Elektrik tasarrufu sağlamak adına ille de yeni aletler satın almanız veya elektrikli aletlerden tamamen vazgeçmeniz gerekmez.

Aşağıdaki öneriler bu konuda sizin için faydalı olabilir:

• Kullanmadığınız tüm elektrikli aletleri tamamen kapatın. Yani, cihazın fişini prizden tamamen çekin. Cihazlar sadece prize takılı olsalar bile elektrik tüketebilirler (örneğin, cep telefonunuzun şarj aleti veya televizyon gibi bekleme modunda olan aletler). İpucu: Anahtarlı bir priz kullanın. Anahtarlı priz, kırmızı açma-kapama düğmesi olan bir prizdir. Böylece düğmesine kapatarak, bağlı tüm elektrikli aletleri kapatabilir ve aletlerin kapalıyken elektrik kullanmamasını sağlarsınız.
• Elektrikli aletlerinizi kullanırken enerji tasarrufu modunu veya eko fonksiyonunu kullanın. Eko fonksiyonu özellikle çamaşır veya bulaşık makinesi gibi ev aletleri için geçerlidir.
• Duş alırken daha az sıcak su kullanın.
• Buzdolabınızın sıcaklığını kontrol edin. Optimal değer 7 santigrat derecedir. Dondurucu ise -18 santigrat dereceden daha soğuk olmamalıdır. Buzdolabınız çok soğuksa, regülatörü bir kademe düşürün. Bunu yapmak oldukça önemlidir çünkü buzdolabı ve dondurucu günün her saati elektrik kullanır.
• Su ısıtıcısında sadece gerçekten ihtiyacınız olan kadar su ısıtın. Ne kadar çok su ısıtırsanız, su ısıtıcısı o kadar çok elektrik tüketir.
• Elektrikli bir ocağınız varsa, yemek pişirirken pişme süresi bitmeden birkaç dakika önce ocağı kapatın.
• Eğer ani su ısıtıcınız varsa, suyunuz elektrikle ısıtılıyor demektir. Suyun sıcaklığını kendiniz ayarlayabilirsiniz. Sıcaklığı, musluk tam sıcakken su ılık olacak şekilde ayarlamak en iyisidir. Bunu nasıl yapacağınızdan emin değilseniz, mutlaka aletin kullanım kılavuzunu kontrol edin. 
• LED ampul kullanmak ekonomiktir. "Enerji tasarruflu ampuller" olarak adlandırılan ampullerden daha az enerji kullanırlar.

Doğru ısınma, soğuk havalarda donmak zorunda kalmayacağınız ve odada uzun süre kalacak bir oda sıcaklığına sahip olmanız anlamına gelir. Doğru ısınmayı sağlamak için yapabilecekleriniz aşağıdaki gibidir:

• Isıtmayı sadece odadaki tüm pencereler kapalıyken açın. Ayrıca, kaloriferler çalışırken odanın kapılarının daima kapalı olduğundan emin olun. Böylece oda daha hızlı ısınır ve uzun süre sıcak kalır.
• Oda sıcaklıklarını eşit tutmaya çalışın. Yani, bir odanın çok soğumasını ya da bir odanın diğerlerine göre çok sıcak olmasını önleyin. Bu şekilde ısıtmanız daha az enerji kullanır. Bunu, örneğin kaloriferinizi doğrudan 2 derecesine getirerek yapabilirsiniz. Böylece odanın ısısı yaklaşık 16 santigrat derece olacaktır. Lütfen unutmayın: Kiracı olarak ısıtmadan siz sorumlusunuz. Bir oda ısıtılmadığı takdirde odada küf oluşabilir. Küf hem sağlığınız için iyi değildir, zehir saçar, hem de sizin için pahalı maliyetlerin oluşmasına sebep olabilir. Evde küf oluşursa bunu gidermek için ortaya çıkan masrafları sizin karşılamanız gerekir. Bu nedenle, evin herhangi bir odasındaki sıcaklığın 16 santigrat derecenin altında olmadığından emin olun ve evi düzenli olarak havalandırın.
• Düzenli olarak evin havalandırılması ve eve temiz havanın girmesini sağlamak evinizde küf oluşumunu önlemek için önemlidir. Küf hem sağlığınız için iyi değildir, zehir saçar, hem de sizin için pahalı maliyetlerin oluşmasına sebep olabilir. Sabah, öğlen ve akşam olmak üzere günde üç kere pencereleri tamamen açın. Pencere pervazındaki her şeyi kaldırın ve bütün odaların kapılarını açın. Yaklaşık 5 ila 10 dakika sonra pencereleri tekrar kapatabilirsiniz. Önemli: Odada yüzde 70'ten fazla nem varsa mutlaka havalandırmanız gerekir.
• Kaloriferin önünde yeterli boşluk olduğundan emin olun. Bu şekilde, sıcak hava odada iyi bir şekilde dağılabilir. Bu nedenle, kalorifer peteklerinin önünde kanepe, dolap veya başka bir mobilya olmadığından emin olun. Hatta en ideali perdelerin de kalorifer peteklerinin önünü kapamaması olacaktır.
• Çamaşırlarınız kalorifer üzerinde kurutmayın.
• Evinizdeki odaları kullanmak sıklığınıza göre ısıtın. Sizin veya ailenizin çok zaman geçirdiği odalar, az zaman geçirdiğiniz odalardan daha sıcak olabilir. Bu nedenle yatak odası veya banyo, oturma odasından daha soğuk olabilir.

İpucu: Sıcaklık ve nemi ölçen bir termometre satın alın. Bununla, oda sıcaklığını kontrol edebilir ve evinizi ne zaman havalandırmanız gerektiğinden emin olabilirsiniz. Termometre tam odanın ortasında olmalıdır. Termometreyi kalorifer sıcaklığının iyi olup olmadığını anlamak için de kullanabilirsiniz. Termostat 2'ye ayarlı olmasına rağmen oda sıcaklığı 16 santigrat derecenin altındaysa, kaloriferi peteklerinizi temizleyin ve kaloriferin havasını alın. Bu işe yaramazsa, yeni bir termostata ihtiyacınız olabilir. Bu durumu mutlaka ev sahiplerinize bildirin. Masrafları karşılayabilirler. Ev sahibinin izni olmadan termostatı değiştirmeyin.

Termostatınızla, yani kaloriferin yanında duran beyaz vanayla, odalardaki sıcaklığı ayarlayabilirsiniz. Vananın gösterdiği sayıların ifade ettiği sıcaklıklar aşağıdaki gibidir:

• Seviye 1'de 12 santigrat dereceye kadar
• Seviye 2'de 16 santigrat dereceye kadar
• Seviye 3'te 20 santigrat dereceye kadar
• 4. seviyede 24 santigrat dereceye kadar
• 5. seviyede 28 santigrat dereceye kadar

Isının bir odada kalabilmesi için, özellikle pencereleri ve kapıları kontrol ederek içeriye hava girip girmediğini kontrol etmelisiniz. Kapı ve pencerelerde çatlak veya yarık olabilecek yerlere bakın. Ya da pencerelerinizin iyi kapanıp kapanmadığını kontrol edin. Bu kontrolleri şekilde yapabilirsiniz:

• Pencereyi açın.
• Pencere çerçevesi ile pencere arasına bir parça kâğıt koyun, ardından pencereyi kapatın ve kâğıdı tekrar dışarı çekmeyi deneyin.
• Kâğıdı sorunsuz bir şekilde dışarı çekebiliyorsanız, pencereniz sıkı kapanmıyor demektir. Buna conta sebep oluyor olabilir. Ev sahiplerinize contayı değiştirip değiştiremeyeceklerini sorun.
• Ayrıca kapı kollarının ve pencere kollarının düzgün kapanabildiğinden emin olun.

Dairenizi sıcak tutmak için onarım gerektiğini fark ederseniz, mesela pencereler artık düzgün kapanmıyorsa ev sahibinize yazın ve durumu onlara açıklayın. Bunu bildirimi mutlaka yazılı olarak yapın. Böylece bu sorunu ne zaman bildirdiğinize dair elinizde kanıtınız olur. Hatta en iyisi onları eve davet edip sorunu görmelerini sağlamaktır, yüz yüze bir görüşmede birçok şeyi açıklığa kavuşturmak genellikle daha kolaydır.

Kapılarınız için "cereyan durdurucu" da kullanabilirsiniz. Cereyan durdurucu, kapı ile zemin arasındaki boşluğa yerleştirdiğiniz, genellikle kumaştan yapılmış, içi pamuk yünü veya başka malzemelerle doldurulmuş uzun bir borudur. Bu boru, soğuk havanın odaya girmesini önler. Cereyan durdurucuyu satın alabilir ya da kendiniz yapabilirsiniz. Nasıl yapacağınızla ilgili bilgileri internette bulabilirsiniz.

Almanya'da birçok süpermarket, raf ömrü bitmekte olan gıdaları genellikle indirimli fiyattan satar. Son tüketim tarihi, gıdanın muhtemelen artık iyi olmadığını gösterir. Ancak çoğu zaman yiyecekleri bir süre daha tüketmek mümkündür. Bu ürünleri soğutulmuş bölümde bulabilirsiniz. Bu durum konserve edilmiş veya buzdolabında saklanması gerekmeyen gıdalar için de geçerlidir. Bu gıda ürünleri market içinde genellikle ekstra bir sepette bulunurlar ve üzerlerinde indirimli fiyatları yazar. Ayrıca bazı marketlerde şekilleri kötü olan veya tazeliği gitmek üzere olan bazı meyve sebzeler de yine bir poşet içinde uygun fiyatlara satılırlar. Bazı marketler ise bu imkânı çeşitli internet uygulamaları üzerinden sunarlar. Bu gibi uygulamalarda çok uygun fiyata meyve, sebze, şarküteri ürünü gibi yiyecekler bulabilirsiniz.

Ayrıca ücretsiz olarak yiyecek alabileceğiniz platformlar da var. Bu gibi platformlarda insanlar artık ihtiyaç duymadıkları yiyecekleri sunar ya da süpermarketlerden, fırınlardan ve restoranlardan kullanılmayan yiyecekleri toplayıp dağıtırlar. Birçok şehirde insanların bu şekilde gıda ürünlerini paylaştıkları yerler vardır.

Foodsharing.de Almanya’da çok popüler olan bir gıda paylaşım sitesidir. Bu sitede bulunan Almanya haritası üzerinden yiyecek paylaşımı yapılan yerleri öğrenebilirsiniz. Mundraub.org sitesine girerek Almanya'daki meyve ağaçlarına ulaşabilir ve kendi meyvelerinizi ücretsiz olarak toplayabileceğiniz yerleri öğrenebilirsiniz.

“Second-Hand-Läden” olarak bilinen ikinci el mağazalarında kullanılmış ancak iyi durumda giysiler bulabilirsiniz. Bu gibi yerlerde hiç giyilmemiş kıyafetler de bulmak mümkündür. Bu tarz dükkanlardaki fiyatlar genellikle ucuzdur. Birçok farklı türde ikinci el dükkânı vardır. Bazıları sadece çocuklar için, bazıları sadece yetişkinler için kıyafetler sunarken, bazıları da yüksek kaliteli markalarda uzmanlaşmıştır. Kıyafetlerin kalitesi mağazadan mağazaya değişir. Bu gibi yerlerde çok iyi kumaşlar ve modern kıyafetler bulabileceğiniz gibi, daha az iyi durumda olan bazı eski moda kıyafetler ve ürünler de bulabilirsiniz. Kıyafetleri satın almadan önce iyice kontrol edin. Birçok ikinci el dükkânı görülmeye değerdir ve kimi zaman daha az paraya daha iyi kıyafetler alabilirsiniz.

„Flohmärkten“ veya „Trödelmärkten“ olarak adlandırılan bit pazarlarında da ikinci el kıyafetler satılır. İnternette de ikinci el kıyafetlerin satıldığı platformlar bulunur. Bu konu hakkında daha fazla bilgiyi "Bit Pazarları" bölümümüzde bulabilirsiniz

„Gebrauchtwarenhäusern“ veya „Sozialkaufhaus“ olarak adlandırılan yerlerde ucuz mobilya bulabilirsiniz. Bu tarz yerler, ikinci el mobilya, mutfak eşyaları, elektrikli ev aletleri, giysi veya oyuncak, kitap ve CD'lerin satıldığı büyük mağazalardır. Burada satılanlar genellikle artık onlara ihtiyacı olmayan kişiler tarafından bağışlanmaktadır. Birçok büyük mağaza sosyal dernekler veya kâr amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından işletilmektedir. Yakınınızdaki böyle bir mağazayı bulmak için tek yapmanız gereken, internete "Sozialkaufhaus" ve ikamet ettiğiniz yeri yazarak aramak yapmaktır.

„Flohmärkten“ veya „Trödelmärkten“ olarak bilinen bit pazarlarında genellikle ikinci el mobilyalar ve eviniz için gerekli diğer eşyaları bulabilirsiniz. Bu konu hakkında daha fazla bilgiyi "Bit Pazarları" bölümümüzde bulabilirsiniz.

İnternette insanların kullanılmış mobilyalarını veya diğer ev eşyalarını sattıkları veya ücretsiz olarak verdikleri, örneğin Kleinanzeigen gibi, çeşitli platformlar vardır. Bu gibi platformlarda "zu verschenken" bölümüne giderek ücretsiz olarak verilen eşyaları bulabilirsiniz. Ayrıca yaşadığınız yeri girerek yakınınızdaki yerlerde verilen bu tür eşyalara ulaşabilirsiniz. Bazen satıcılarla iletişime geçmek için bir hesap açmanız gerekebilir, ancak bu gibi sitelerde hesap açmak kolay ve ücretsizdir.